"S İ T E M İ Z T E K R A R S İ Z L E R L E T Ü R K Ç E E D E B İ Y A T D E R S N O T L A R I KONU ANLATIMLARI e-edebiyat.tr.gg D İ L A N L A T I M V E E D E B İ Y A T D E R S N O T L A R I N A H G A L Ö Z E L D E N U L A Ş A B İ L İ R S İ N İ Z" <
   
  e-edebiyat
  HABERLER
 

Kim bu golf oynayan ünlü sanatçı

Kim bu golf oynayan ünlü sanatçı

 

Bu fotoğraf Türk Edebiyatı'nın son sayısında tam sayfa olarak yayınlandı ve büyük şair Yahya kemal Beyatlı'yı golf oynarken gösteriyor. Golf sporuna da meraklı olduğu ortaya çıkan şairi ne kadar tanıyorsunuz? Türk Edebiyatı dergisi bu ay Yahya Kemal Özel Sayısı ile okur kaşısına çıktı.

Jön Türk olarak kaçtığı Avrupadan eve dönen Yahya Kemalin bilinmeyen yönleri Türk Edebiyatı dergisinde bir araya geliyor. Beşir Ayvazoğlunun öncülüğünde bir araya gelen özel çalışma, Yahya Kemali güçlü bir arşivle okura ulaştırıyor

derginin genel yayın yönetmeni Beşir Ayvazoğlu, eve dönen şairle ilgili şunları söylüyor: Çocuk yaşta bir Jön Türk olarak kaçtığı ve dokuz yıl yaşadığı Pariste siyaset bilimi okuyan ve modern Fransız şiiriyle tanışan Yahya Kemal, Birinci Dünya Savaşı yaklaşırken yeni bir şiir, tarih, vatan ve millet anlayışıyla eve dönmüş ve modern Türk şiirinin doğuşunda etkin bir rol oynamıştı. Üstlendiği önemli rollerden biri de, 1923 öncesinin yok sayıldığı bir devirde etkili; fakat kavgacı olmayan bir muhalefetle kültürde sürekliliğin önemini vurgulamak olMuştu. Türk tarihinin ve kültürünün bir özeti olarak gördüğü İstanbulda odaklanan şiiri ve düşüncesi, Osmanlı kültürüyle Cumhuriyet devrinde inşa edilmek istenen kültür arasında köprüler kurarak kimlik krizini aşmaya çalışanlar için sağlam bir tutamak verdi. Bu sebeple, geride çok az metin bıraktığı hâlde hâlâ etkilidir ve ölümünün 50. yılı olan 2008 bu sebeple Yahya Kemal Yılı ilan edilmiştir. Türk Edebiyatı olarak bu yılı boş geçiremezdik; onun için Kasım sayımızı Yahya Kemal Özel Sayısı olarak hazırladık. Bildiğiniz gibi, 1 Kasım, Yahya Kemalin ölümünün tam 50. yılıdır.

Türk Edebiyatı, bir zamanlar Yahya Kemalle yapılmış ve tozlu gazete ve dergi sayfalarında unutulMuş mülâkatlarla başlıyor. İlyas Dirin ve Tahsin Yıldırım tarafından derlenen bu mülâkatlarda, Yahya Kemalin titizliği ve mükemmeliyetçiliği hakkında ipuçları yer alıyor. Beşir Ayvazoğlu, Yahya Kemalin 1940larda, başta Garip şairleri olmak üzere yenilerle ilişkilerini anlatıyor ve Kaynak dergisinin onun aleyhinde yaptığı ankete göz atıyor. Prof. Dr. Abdullah Uçmanın, yayımlandığı tarihte geniş yankı uyandıran İthaf şiirini değerlendirdiği dergide Zafer Acar, Sessiz Gemi şiirindeki metinler arası ilişkileri araştırırken, Ömer Erdem Yahya Kemalin Eldivenleri adlı denemesiyle katkıda bulunuyor.

Mehmet Narlı, Yahya Kemalin şiirindeki kolektif ruha, Sabahattin Çağın Nazar şiirine, Hacer Gülşen de Mehlika Sultana yakından bakıyor. Âlim kahraman 1924 yılında modern Türkiyeyi tanıtmak için Karadeniz gemisiyle yola çıkan seyyar serginin Varşovada elçi olarak görev yapan Yahya Kemal tarafından nasıl karşılandığını anlatıyor. M. Selim Gökçe, Mütareke yıllarında Yahya Kemalin bilmediğimiz bir sebeple Yakup Kadri ve Falih Rıfkıyı düelloya davet ettiğinden söz ediyor ve bizde düello meselesini kurcalayarak son zamanlardaki düellolu siyasete göndermede bulunuyor. Yahya Kemalin golf oynarken çekilmiş hareketli bir fotoğrafıyla da yine son zamanların bir tartışmasına atıfta bulunuyor. Sadık Kutalmış ise, Yahya Kemalin büyükelçi olarak gittiği Pakistandan ne getirdiği sorusunun cevabını arıyor.

Talip Mert, Osmanlı ve Cumhuriyet arşivlerinde, Yahya Kemalin biyografisindeki bazı boşlukları dolduracak önemli belgeleri okurla paylaşıyor.  Hiç yayımlanmamış Celile Hanım fotoğrafı, Yahya Kemal ve Nâzım Hikmet fotoğrafları dikkat çekiyor.

Prof. İlhami Turan, Güzel Sanatlar Akademisinin Tezyini Sanatlar Bölümünde öğrenci iken Yahya Kemalin bazı şiirlerini Latin harfleriyle sanatkârane bir biçimde yazmış, tezhip motifleriyle bezedikten sonra Park Otele giderek kendisine takdim etmişti. İlhami Turan, Yahya Kemalin görüp beğendiği ve sonuna bir not yazıp imzaladığı bu hatırayı Türk Edebiyatı okuyucularıyla paylaşıyor.

Türk Edebiyatı, en fazla karikatürü yapılan şair olan üstadı çeşitli aşırılıklarıyla (şişmanlığı, oburluğu, az yazması, eski şiire, musikiye ve Osmanlı tarihine düşkünlüğü) yansıtan karikatürlerden bazılarını bir araya getirerek bir bölüm hazırlamış. Mehmet Samsakçı da, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından yayımlanan Yahya Kemal Beyatlı adlı armağan kitabını değerlendiriyor.

Kırkambarda bu ay Fazıl Hüsnü Dağlarcayla Mustafa Ruhi Şirinin çeşitli tarihlerde yaptığı ve dergi için bir araya getirdiği kısa söyleşilere yer veriliyor. Kırkambarda ayrıca Cemal Aydının Nobel Edebiyat Ödülünün bu yılki sahibi Le Clézio hakkındaki yazısı ilgiyle okunuyor.

www.turkedebiyati.com.tr



 

Kaynak: Haber7

Tarih: 15:20:54 10.11.2008







‘Sicilyalı’, Mario Puzo’nun Anısına Özel Basıldı
    İtalya kökenli Amerikalı yazar Mario Puzo’nun ölümünün 10. yıl dönümü anısına “Sicilyalı” adlı romanı, özel baskıyla okurla buluştu.
    “Sicilyalı”, yazarın “Karanlık” ve “Aile” adlı romanlarının Türkiye’deki yayımcısı 1001 Kitap Yayınevi tarafından yayımlandı. Napoli’de 1920 yılında doğan, daha sonra ABD’ye göç eden Puzo, yazdığı birçok kitabında, gençlik yıllarını kumar oynayarak geçirdiği Manhattan’ın “Hell’s Kitchen/Cehennem Bölgesi” mirasından yararlandı.
   Bir fırsatını bularak, gazetecilik yapmaya başlayan yazar, 1965 yılında yazmaya başladığı ve 1968 yılında yayımlanan Carlione ailesini anlatan ve dünya çapında 20 milyondan fazla satan “The Godfather/Baba” adlı eseriyle tanındı.

   Puzo’nun 1984 yılında yayımlanan “Sicilyalı” adlı eseri ise satışa çıktığı andan itibaren büyük bir başarı yakaladı. Uzun süre “New York Bestsellers” listesinde kalan “Sicilyalı”, eleştirmenler tarafından Puzo’nun eserleri arasında bir yapı taşı olarak gösterildi.

   Puzo’nun cinayetin, adaletin ve ihanetin “romantik ve unutulmaz” öyküsünü anlattığı romanda, “Michael Carleone’nin Sicilya’daki sürgün hayatı sona ermek üzeredir. Fakat babasının talimatlarına göre, Salvatore Guilliano adlı genç adamı da -eğer bulabilirse- yanında götürecektir. Bu vahşi ve yabancı topraklarda, ihanetin ortasında Michael, onu saran entrikalar labirentinde yolunu bulmaya çalışırken Guilliano da kendisini Sicilya mafyasının Capo oi Capi’si (Babaların babası) Don Croce ile son bir savaşa hazırlamaktadır.”





Marc Levy, Fransa’nın En Çok Okunan Romancısı

   Yazar Marc Levy, 2008 yılında da Fransa’da en çok okunan romancılar arasında ilk sırada yer aldı.
     PARİS - Le Figaro gazetesinin araştırmasına göre Marc Levy’nin “Söyleyemediğimiz Bütün Şeyler” isimli kitabı, geçen yıl yaklaşık 1,5 milyonu aşkın baskı yaparken, ünlü romancı, 17,7 milyon Euro ciroyla Fransa’nın en çok kazanan yazarları listesinde birinci sıraya yerleşti.
   Levy, Fransa’da son beş yıldır en çok satan romancılar arasında sürekli ilk sırada yer alıyor.

DEDESİ İZMİR’DEKİ TARİHİ ASANSÖRÜ YAPTIRMIŞ

    Fransa’da geçen yıl 8,4 milyon roman satılırken, romanların cirosu 96,5 milyon Euro’ya ulaştı.
    Ülkede 2007 yılında 7,8 milyon roman satılmış, ciro 84,5 milyon Euro olarak gerçekleşmişti.
   Levy, geçen yıl İzmir’in Milano ile EXPO 2015’e ev sahipliği için girdiği çekişmeli yarışta, İzmir adına lobi yapmıştı.
   İzmir’in son tanıtım toplantısına katılan Levy, İzmir’in Karataş semtindeki tarihi asansörü inşa edenler arasında dedesinin de yer aldığını söylemişti.
(AA)



ORHAN KEMAL "CEMİLE" İLE MISIR'DA
      Türk edebiyatının usta kalemi Orhan Kemal'in Türkiye'de ilk kez 1952 yılında yazın dünyasına giren "Cemile" romanı Mısır'da yayınlandı. "Cemile" ile birlikte Kemal'in on yapıtı yurtdışında yayınlanmış oldu.
Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın "Teda Projesi" kapsamında Afaq Books tarafından "Gamila" adıyla yayınlanan yapıt ayrıca, 22 Ocak-2 Şubat tarihleri arasında Kahire Kitap Fuarı'nda kitapseverlerle buluşacak. Arap diline çevirisini Abdülkadir Abdelli tarafından yapılan eserle birlikte Orhan Kemal'in on yapıtı yurtdışında yayınlanmış oldu.
Dokuma fabrikasında çalışan Cemile ile onunla evlenmek isteyen fabrika katibinin hikayesi olan eser, Orhan Kemal'in otobiyografik romanları serisinden olup, fabrika hayatını, işçilerin zor yaşam koşullarını gerçekçi bir şekilde yansıtan önemli yapıtları arasında yer alıyor. (ANKA) 



İLK ROMAN’ YARIŞMASI

Everest Yayınları’nın, Türk edebiyatına yeni yazarlar kazandırmak amacıyla düzenlediği “İlk Roman” yarışmasına başvurular başladı.
    Everest Yayınları’ndan yapılan yazılı açıklamada, daha önce edebiyatın hiçbir türünde kitabı yayımlanmamış yazarların, ilk romanlarıyla yarışmaya katılabilecekleri bildirildi.

Açıklamada, yarışmaya katılacak eserlerin, daha önce başka bir yarışmada ödül almamış olması koşulunun arandığı belirtildi.

   Yarışmaya son katılım tarihinin 29 Mayıs 2009 olduğu belirtilen açıklamada, sonucun Eylül 2009’da basın yoluyla açıklanacağı, ödülü alan roman dosyasının, Ekim ayı içinde Everest Yayınlarınca kitaplaştırılacağı kaydedildi. Ödül tutarının 3 bin TL olarak belirlendiği de duyuruldu.

    Açıklamada, seçici kurulun Müge İplikçi, Semih Gümüş, Erendiz Atasü, İnci Aral ve Cemil Kavukçu’dan oluştuğu belirtildi.(AA)




AHMET ÜMİT 
'SIRLAR KAPISI' NI ANLATTI

Ziyaret için Konya’ya gelen ünlü romancı Ahmet Ümit, son kitabı anlattı Bab-ı Esrar (Sırlar Kapısı) romanını ve romana gösterilen ilgiyi değerlendirdi. Roman bir cinayet çevresinde bizi Mevlana’nın Konyası’na götürüyor.
    Bab-ı Esrar’da (Sırlar Kapısı), Mevlana’nın Hocası Şems-i Tebrizi’nin öldürülerek kuyuya atılması konusunu işleyen romancı Ahmet Ümit, 50 bin adet basılan kitabından 1.5 ay için 45 bin civarında satıldığını, Bab-ı Esrar’ın kendisini mutlu eden bir kitap olduğu söyledi. Ümit, Bir cinayet etrafında kurguladığı romanını doğu ve batı düşüncesinin bir kıyaslaması olarak görüyor.
800 YIL ÖNCEKİ CİNAYET


    Romanlarını 2002 yılından bu yana Anadolu’daki uygarlıklardan ve kültürlerden seçtiğini dile getiren Ümit, “Daha önce Hititler, Alevilik, Hristiyanlığın Anadolu kökleri üzerine yazmıştım. Tabii tasavvuf bu ülkenin en önemli kültürlerinden bir tanesi... Son romanın konusu da, bu tasavvufun içindeki en önemli renklerden olan Mevlana ve onun şeyhi Şems-i Tebrizi oldu” diye konuştu.

    Tarihi kaynaklar arasında çelişkili bilgilerin bulunduğu Şems’in öldürülmesi olayını anlatırken, Mevlana’nın büyük oğlu Sultan Veled’in görüşlerine itibar ettiğini belirten Ümit, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu kültürü anlamak, anlatmak, merak uyandırmak lazımdı. Bu romana gerçeklerden yola çıkarak ‘birazcık kurgu’ diyebiliriz. Romanda 1244 yılında olmuş bir olaydan bahsediyoruz. Birçok kişi bu olayın bir cinayet olduğunu, Şems’in kuyuya atıldığını söylüyor. Mevlana’nın büyük oğlu Sultan Veled’in görüşleri de bu doğrultudadır. Kendisi ‘Şems’in cesedini bizzat kuyudan çıkardım’ demektedir. Bazı kaynaklar ise Şems’in Konya’yı terk edip başka bir yere gittiğini söylüyor. Ben Sultan Veled’in görüşlerine itibar ettim. Bu ihtimalin
daha doğru olabileceğini düşündüm. Onun dışında genellikle Mevlana ailesinin söylediği şeylerden yola çıkarak romanı kurdum.”


    Ümit, romanın o tarihsel dönemi anlatmakla kalmadığını, günümüzden yola çıkarak o tarihsel dönem üzerine bir hikaye kurduğunu ifade etti. (AA)








''ROBINSON CRUSOE''NUN ADADA KALDIĞI YER KANITLANDI
 
Ünlü "Robinson Cruose" romanına esin kaynağı olduğuna inanılan Alexander Selkirk adlı İskoç denizcinin, yıllarca yalnız yaşadığı adadaki yerleşkesinin gerçek olduğuna dair kanıtlar bulundu.
 
    Ünlü "Robinson Cruose" romanına esin kaynağı olduğuna inanılan Alexander Selkirk adlı İskoç denizcinin, yıllarca yalnız yaşadığı adadaki yerleşkesinin gerçek olduğuna dair kanıtlar bulundu. 


     Post-Medieval Archaeology dergisinin haberinde, arkeologların, 1700'lü yılların başında Selkirk'ün mahsur kaldığı adada gelen gemileri görmek için bir derenin kenarına iki barınak inşa ettiğine dair izler ve o döneme ait bazı denizcilik aletleri buldukları belirtildi. 


     İskoçya Milli Müzesinden David Caldwell, Aguas Buenas adasında ortaya çıkarılan kanıtların, Alexander Selkirk'ün bu adada kaldığı hikayesini desteklediğini söyledi. 


     Daniel Defoe'nun Robinson Cruose'yu yazarken, 1709 yılında Şili'nin batısındaki bir Pasifik adasında yıllarca mahsur kaldıktan sonra kurtarılan denizcinin hayatından esinlendiğine inanılıyor. 


     Aguas Buenas adası, Defoe'nun 18. Yüzyılda ünlü eserini yazmasının ardından Robinson Crusoe adası adını aldı.

Tamaro’dan ‘Luisito: Bir Sevgi Öyküsü’
“Yüreğinin Götürdüğü Yere Git” romanının yazarı Susanna Tamaro’nun, bir gazete haberinden esinlenerek yazdığı yeni romanı “Luisito: Bir Sevgi Öyküsü”, Can Yayınları tarafından yayımlandı.

     Tamaro, yeni kitabında, sevginin kurtarıcı gücünü yüceltiyor. Okurunu şaşırtan, duygulandıran ve eğlendiren çağdaş bir masal özelliği taşıyan roman, tekdüze ve sevgisiz bir yaşamın bağrındaki şiiri, güzelliği ve sevgiyi ortaya çıkarıyor.
     Tamaro, yeni kitabında, sevginin kurtarıcı gücünü yüceltiyor. Okurunu şaşırtan, duygulandıran ve eğlendiren çağdaş bir masal özelliği taşıyan roman, tekdüze ve sevgisiz bir yaşamın bağrındaki şiiri, güzelliği ve sevgiyi ortaya çıkarıyor. Romanın konusu özetle şöyle:
“Anselma, yaşlı ve emekli bir öğretmendir. Roma’daki evinde yıllardır yalnız başına yaşamakta, artık tanıyamadığı bu dünyada kendini gereksiz hissetmektedir. Her günü acı ve hüzün doludur. Bir yaz gecesi, çöp tenekesinin dibinde terk edilmiş olağanüstü bir papağan bulur. Luisito adını verdiği papağan, Anselma’nın yüreğindeki buzları eritecek, sevgiyi yeniden keşfetmesini sağlayacaktır.


     Tüm yaşamıyla hesaplaşmayı göze alan Anselma, Luisito sayesinde dünyanın ona unutturmaya çalıştığı yaşama sevincini yeniden duymaya başlayacaktır.” (AA)








Yazar Johannes Mario Simmel öldü


   Avusturya doğumlu ünlü yazar Johannes Mario Simmel, yaşadığı İsviçre’nin Zürih kenti yakınlarındaki Zug kasabasında 84 yaşında öldü.
 
    Zug Belediyesi Özel Kalem Müdürü Irene Schwendimann, eserleri dünya çapında 70 milyon adetten fazla satan ünlü yazar Johannes Mario Simmel’in bir bakımevinde dün öldüğünü söyledi, ancak ölüm nedeni hakkında bilgi vermedi.
    Simmel’in eserleri Almanca çok satanlar listesinde çoğu zaman Nobel edebiyat ödüllü Heinrich Böll ve Günter Grass’ın eserlerinden önce gelirdi.

      
     1924’de Avusturya’nın başkenti Viyana’da doğan Simmel, kendi yazma yeteneğini keşfetmeden önce kimya mühendisliği eğitimi gördü.

      Ailesinin yarısını Nazi toplama kamplarında yitiren Simmel, yaşamı boyunca faşizme ve ırkçılığa karşı mücadele etti.


    Kasaba yetkilisi Schwendimann, eserli 30 dile çevrilen ünlü yazarın cenaze töreninin ilerleyen günlerde kasabada yapılacağını söyledi.(AA)
Yılın yazar, fikir adamı ve sanatçıları açıklandı
  Türkiye Yazarlar Birliği (TYB), 2008’in “yazar, fikir adamı ve sanatçıları”nı açıkladı.
    TYB’nin 28 yıldır kültür, sanat ve düşünce hayatındaki yıl içindeki gelişmeleri değerlendirerek, sene başında “yılın yazar, fikir adamı ve sanatçıları”nı açıkladığını bildiren Yavuz, ödüllerin, edebiyat ve sanat uzmanları arasında anketle belirlendiğini kaydetti.
 

   Yavuz’un verdiği bilgiye göre, 2008 yılı ödüllerini kazananlar ve eserleri şöyle:
   Hikaye türünde “Hacıyatmaz” eseri ile Mihriban İnan Karatepe,
   Şiir dalında “Ağır Misafir” adlı eser ile İbrahim Tenekeci,
   Roman dalında “Sonsuz Uzun Ölüm eseri” ile Kadir Tanır,
   Deneme dalında “Küçük Şeyler” eseri ile Üstün Dökmen,
    Fikir dalında “Yahya Kemal’in Rüzgarıyla:    Düşüncüler ve Duyuşlar” eseriyle Sadettin Ökten,
    İncelemede “Diriliş Taşları: Sezai Karakoç’un düşünce ve sanatında Temel Kavramlar” eseriyle Münire Kevser Baş,
    Dil dalında “Türkçe Verintiler Sözlüğü: TDK” eseriyle Günay Karaağaç,
    Edebi tenkit dalında “Kahramanının Dönüşü: Modern Epik Şiir Üzerine” eseriyle Hakan Şarkdemir,
    Hatırada “Üstat Ali Ulvi Kurucu: Hatıralar” eseriyle M. Ertuğrul Düzdağ,
    Gezide “Bağdat Fragmanı” eseriyle Yıldız Ramazanoğlu,
    Tercümede “Martin Heidegger’den Varlık ve Zaman” eseriyle Kaan H. Ökten,
    Biyografide “Ebu Said El Hadimi: Merkez ile Taşra Arasında Bir Osmanlı Alimi” eseriyle Yaşar Sarıkaya,
    Çocuk Yayıncılığında “Damla Yayınları”,
    Basın-kültür dalında “Zaman gazetesinin kültür sanat sayfası”,
    Basın-fikir dalında Star gazetesinden Şamil Tayyar,
    Basın-karikatür dalında Yeni Asya gazetesinden İbrahim Özdabak,
    Basın-haber dalında Vakit gazetesinden Aslan Değirmenci,
    Dergi dalında “Kültür Dergisi”,
    Türk müziği dalında TRT’den Aysun Gültekin,
    Elektronik yayıncılıkta “dunyabulteni.com” adresli internet sitesi, 
    Şehir kitaplarında “Konstantin’in Kutsanmış Şehri: 3 Devirde İstanbul” adlı eserle Önder Kaya,
   Radyo programında “Marmara FM’dEFragmanlar” eseriyle Esra Elönü,
   Kamu yayıncılığında “Yeşil Şehir Kitaplığı” ile Bursa Valiliği,
   Özel yayıncılıkta “Berikan Yayınları”,
   Üstün hizmet dalında Prof. Dr. Esin Kahya, Prof. Dr. Necati Öner ile Ezel Erverdi    

(AA)
 
 
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol